okul öncesi

3 Ocak 2011 Pazartesi

Çocuklarda Hırçınlık

Kız ve erkek çocuklar için ayrı ayrı sakinleştirici reçeteler.

 Kız Çocuğunuz Varsa:

  • İki taraf da birbirinin sevgisinden emin olmalı.
  • Suçlayıcı bir tavırla iletişim kurmaktan kaçının.Aşırı kontrolcü tavırlarla "küçük cadınıza" yaklaşmamaya özen gösterin.
  • Kızınıza,sorunlarında yanında olduğunuzu gösterirken,bir arkadaş gibi değil anne olduğunuzu hissettirerek davranın.
  • Minik prensesinize karşı iyi bir dinleyici olun.
  • Siz hep kaygılı ve korkularla dolu olarak kızınıza yaklaşırsanız,kızınızın gelecekteki hayatı da olumsuz etkilenecektir.
  • Sabırlı olmak,ruhsal ve duygusal bağlılığı arttırmak gerekir.
Erkek Çocuğunuz Varsa
  • Ona ufak da olsa sorumluluk verin ki ,gelecekteki yaşamında sorun yaşamasın .
  • Kendinizle kıyaslamayın.Bunun yerine oğlunuzdaki farklılıkları görüp bu yönleri geliştirmesine yardımcı olun.
  • Arkadaşça yaklaşan anne olun. Annesi olduğunuzu ,daima ona destek vereceğinizi hissettirin.
  • İnatlaşmak ,aşırı ve mantıksız yasaklarda diretmek onun da inatlaşmasına yol açar.
  • Yeterli zaman ayırarak bıkmadan dinleyin, iletişimi hiç kesmeyin.
  • Sabırlı olun,herşeyin anında değişmesini beklemeyin.
Memorial Hastanesi:Uzman Klinik Psikolog Ayşe Elif Orhon ve Acıbadem Sağlık Grubu Bağdat Caddesi Tıp Merkezi psikologlarından Ayşegül Topçu Aydın ve International Hospital psikologlarından Ferahim Yeşilyurt tarafından hazırlanmıştır.

Anneden Ayrılması da Hırçınlaştırır

Çocuğu sakinleştirmenin en doğru yolu,annenin dönmesini beklemektir.Annenin ayrılmasıyla yaşanan gerginliği ,ancak anne düzeltebilir.Bunun için yapılabilecek özel bir davranış biçimi yok.Başka kişi ya da nesneler,çocuğun dikkatinin bir süre dağılmasına yardımcı olabilir.Normal bağlanma yaşayan çocuk,annesinin gelmesinin ardından sakinleşirken,bağlanmada farklılıklar sergileyen bir çocuk , annesi gelmesine rağmen çok
gürültülü tepkiler verebilir.

Anadolu Sağlık Merkezi'den Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Dr. Zafer Atasoy

Alıntıdır:Mother&Baby Dergisi , Aralık 2010  ,Sayı 31

0 yorum:

Yorum Gönder